22 Mayıs 2014


SALAKSAVAR!

Tuhafız...

Birbirimizin arkasından konuşuyoruz, işimizi gücümüzü bırakıp iyi bir şeyleri yakıp yıkmakla meşgul oluyoruz... Yorulmuyoruz konuşmaktan, dinlemekten yorulduğumuz kadar... Ben de bir şeyleri içime konuşmaktan, dışıma susmaktan yoruldum artık, eskisi gibi olur olmadık kahkaha koyveremiyorum kalabalıklarda, ailemden ırsi bir şekilde bana da geçti sanırım "elalem ne der" endişesi... Kaydadeğer bir zeka parıltısı bulamıyorum çevremdekilerde susmak için, susup kendime anlatmak için...

İnsanlarla temas etmeden yaşayabileceğim, uzak bir memlekete biletim olsa bugün gitmek istiyorum desem de gidebilir miyim bilmiyorum. "Bu ülkeyi yaşanmaz hâle getirdiler" fikri tüm bedenimi ve zihnimi sarmış olsa da!



Sadece eskiden olduğu gibi bir "salaksavar" olup birilerine haddini bildirmek, bildiğimi okumak, hayatımı zapt etmiş bu miskinlikten bir şekilde sıyrılmak istiyorum... Kendim için şimdilik tek yapabildiğim ilk bisikletimle (ki benim hiç bisikletim olmamıştı.) dışarı çıkıp pedallıyorum İstanbul'da... Bu şekilde kurtulabiliyorum çevremdeki salakça fikirlerden, konuşmalardan tükenmişlikten...

Siz de rüzgârın ağzınıza dolup, fikirlerinize kırbaç vuracağı bir şeyler yapın, ne bileyim ruhunuzu geride bırakarak koşun, arabadan kafanızı çıkarıp bağırın ama durmayın!

Hayat zaten yeterince hareketsiz... N

Hiç yorum yok: