13 Ocak 2015



ZAMAN, VİCDANSIZ ZAMAN!

Bu yıl hiç görmediğim kadar çok gördüm geçmiş yılın özetini yapıp süzgeçten geçiren... Şahsen bu yıl geçmişle yaşadığımdan nasıl geçtiğini pek anlayamadım. İnsan bir zamana karşı aidiyet duyduğunda başlıyor ayrışma; düşünceler, söylemler, ithamlar, kavgalar, tekmeler, yumruklar ve tükürükler havada uçuşuyor...

2014 ülke için vasat bir yıl… daha da kötüye gidecek olabilir, buna engel de olamayacağız belki ama susmak da çözüm değil, dolmayı beklemek de... Konuşmak, iletişim kurmak, anlamaya çalışmak önemli olan...

Birkaç gün önce katıldığım bir seminerde neden buradasınız diye sorduklarında "Anlamaya çalışıyorum." dedim. Kendini öldüreni de, ülkeyi gereni de, olaylar karşısında duyduğumuz öfkeyi de...

İntihar süsü verilmiş psikolojik baskı cinayetlerinin üzerine gidilmeden konuşulması, yenilerini doğuracak ki doğuruyor da... Hepsine “vah, tüh!” deyip geçiyor oluşumuz ise çok ironik! Ölüme giderken mesaj verme kaygısını da doğru bulmuyorum. Vicdansızları yok oluşunuzla cezalandıramazsınız. Onlara karşı en büyük cezayı, onlara rağmen yaşıyor olmakla verebilirsiniz.

Tartıştığım ve yaşamımı eleştiren birçok insanın varlığıma olan öfkesini, varlığımı inatla sürdürerek sindirebildim. Size, sizden başkasının yardım etmesini beklemek bir ütopyadır. İnsanların tek yaptığı kendinden güçsüz olanın sırtına basmak olduğundan, hafifçe olduğunuz yerde doğrulup bu tür insanların sırtınızdan/yakanızdan düşmesini sabırla bekleyiniz. Allah aşkına görüşmediğiniz insanları ve nedenlerini bir düşünün!


Hadi giyinin vicdanınızı, çizin sınırlarınızı, alın elinize patlamış mısırınızı, 2015 seyri çoktan başladı…N

Hiç yorum yok: