Show Must Go On!
Mutluluk
"Ati"'nin
mimi aklımı kucaladı, pek mutlu olmayı beceremeyen depresif birinin, mutluluğa dair söyleyecek pek birşeyi olmasa gerek...
Nadiren çok mutlu oluyorum ben...
mutluluk, kimi zaman bir akşam yemeği benim için sevgiliyle yenilen, yanına şarabın meze yapıldığı... kimi zaman en sessizinden yalnızlık... ama en çok
"O"'nun varolması yanıma kıvrılıp ya da birbirimize sıkı sıkı sarılıp uyumak mutlu eder beni...
Annemin eve gittiğimde tesadüfen en sevdiğim yemeği yapmış olması mesela, ya da ne bileyim işte: Yolda gidiyorsunuzdur, aniden bir koku gelir burnunuza canınız çeker, eve bir gidersiniz o yemek :) nedense hep kendi üstüme alınırım, benim için yapıldığını düşünürüm, çünkü pek de sevilmez bizim evde lahana sarması :)
Annemin varlığı mutlu eder beni... çayına koyduğu fazla şekere kızmak, kadın programı izlerken kanal değiştirip onun en sevdiği Hayvanlar Alemi belgeselini açmak, 30 a merdiven dayamış olsamda başımı dizlerine yaslamak, onun cinselliğinden benim cinselliğime kadar, babamı özlüyor musun? ya da O çocukla devam ediyorsunuz değil mi? sohbetleri bütün sıkıntılarımı alır... Kısaca anne kokusu mutlu eder beni...
Sonra babamı rüyamda bana hiçbirşey söylemeden gülümsediğini görmek en mutlu sabahlarımı yaşatır bana...
Arkadaşlarımla yapılan günlük sohbetler ve gelecek için yaşlanınca görüşmeye devam edelim hayalleri...
aslında çok şey mutlu edebiliyor beni... ama dedim ya istersem :) ve şimdi sıralayabilirim belki çarşaf çarşaf ama sıkılır insan :) nokta..
NaKHaR